Adliyelerde ve duruşma salonlarında düzenin sağlanması konusunda gereken
dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi gerekirken, bazı adliyelerde ve duruşma
salonlarında düzeni bozucu davranışların ve istenmeyen üzücü olayların olduğu,
duruşmalar devam ederken kimi zaman telefon konuşması, sigara içilmesi veya
benzeri nedenlerle oturumlara ara verildiği, ayrıca yargılama esnasında duruşma
salonuna girilerek her türlü sesli ve görüntülü kayıt ve nakil imkanı sağlayan
araçların kullanılması sebebiyle, yargılama yapan hakimlerin dikkatlerinin dağıldığı,
sanıkların savunmalarını gereği gibi ve serbestçe yapamadıkları, tanıkların da rahat
bir şekilde beyanda bulunamadıkları ve davaların taraflarının kendilerini manevi
baskı altında hissettikleri, bunun da yargılamanın huzur ve güven içinde
yürütülmesini olumsuz yönde etkilediği Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden
anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında suçluluğu hükmen sabit
oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil
yargılanma hakkı kenar başlıklı altıncı maddesinin ikinci fıkrasında, bir suç ile itham
edilen herkes, suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır hükmü
düzenlenmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanununa göre, istisnalar saklı kalmak kaydıyla adliye
binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli
veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletler kullanılamaz. Bu hüküm,
adliye binası içerisinde ve dışındaki diğer adli işlemlerin icrasında da uygulanır.
Kapalı duruşmada mahkeme, bazı kişilerin hazır bulunmasına izin verebilir. Bu
halde adı geçenler, duruşmanın kapalı olmasını gerektiren hususları açıklamamaları
bakımından uyarılırlar ve bu husus tutanağa yazılır